26 Mart 2013 Salı

BİZ İNSANLAR...

BİZ İNSANLAR....

Biz, İnsanlar bazı şeyleri kendimize bile itiraf etmekten çekinip, korkabiliyoruz. Ona biraz çekinerek ve yumuşatarak; ''Siz kendinizi çok yalnız hissediyorsunuz, içinizde derin bir yalnızlık duygusu var'' dediğimde, O bana ''Ahhh... Bunu kendime bile itiraf etmekten kaçınıyorum, çok haklısınız...'' demekten kendini alamıyordu sevgili Dostumuz... Kendini bir çok şeyi yalnız yapmak, ayakları üzerinde dik durmak, içinde esen fırtınaları etrafına belli etmemek zorunda olduğunu hissediyordu en derinlerinde. Acı çekiyordu ama gülümsemeye çalışıyordu... İnsan olmak, belki de böyle karışık bir paradigma... 

Bildiğiniz gibi...

BİR DOSTUN SORUSUNA CEVAP...

BİR DOSTUMUN SORUSUNA CEVAP;

Öncelikle hayatınızdaki gelişim ve dönüşüm için sevindiğimi belirtmek isterim, yanısıra ilgi ve alakanız için teşekkür ederim. Bahsettiğiniz konularda size nacizane önerim;

-Öncelikle kendi hayatınızla ilgili farkındalığınızı arttırın,

-Kendinizi takip etmeye devam edin,

-Asla, 'Ben artık oldum' demeyin,

-Her insanı ve kendinizi kusurları ile kabul edip sevin,

-Başkalarını 'Eşiniz bile olsa' değiştirmeye çalışmayın, müdahale etmeyin, önce kendi dönüşümünüzü sağlayın, onlara örnek teşkil edebilecek seviyelere ulaşın,

-Onların size karşı negatif davranışlarından, sözlerinden etkilenmeden (Eğer gerçekten inanıyorsanız doğru olduğuna) yolunuza devam edin,

-İnsanlara daima sevgi ve anlayış ile yaklaşın,

-Sonra izin verin, olacak olan zaten olur...

Aksi taktirde EGO dediğimiz güçlerin savaşı başlayacaktır ki karşı tarafın amacı da genellikle bu olacaktır... Aynı frekansa girdiğinizde EGO'nun etkisini üzerinizde hissetmeye başlayacaksınızdır... 

Farkına varın ve 'Kendi Merkezinizde' olabildiğince Sevgi ve Saygı ile kalmaya gayret edin... Her durumda Sevgiye ağırlık verin...
Bakalım neler olacak...

Sevgiler, saygılar...

HAYATINDA YAŞADIĞIN HER ŞEYİ SEN...



Sevgili ..........;

Sevgi ve güzelliklerle dolu yeni haberlerinizi bekliyorum, biliyorsunuz ki; hayatınızda neleri yaşıyorsanız aslında her birini sizler yaratıyorsunuz.. Sevgi ve güzellikleri yaratmak için önce sevgi ve güzelliğin kendisi olmalıyız...

Öyle değil mi?

Hüseyin Turgut Sayın

İÇİNİZDEKİ VE DIŞINIZDAKİ DÜNYALAR...

Sevgili Dostum;

Sizin;

-İç aleminizde çok zaman geçirdiğinizi,

-Dışınızda var olan Dünya'dan uzaklaşarak çok fazla etki altında kalmadığınızı,

-Kendi iç Dünyanızda, Güçlü bir irade yapısı geliştirdiğinizi görüyorum.

Hayal kurmayı, tasarım yapmayı, planlamayı, düşünmeyi seviyor olabilirsiniz. Kendinizle baş başa kaldığınızda var olmasını sağladığınız gizemli güçleriniz olabilir. Burada zaman geçirdiğiniz süre içindeki düşünce ve hayallerinizin kalitesi, içeriği sizi etkileyebilir. Kendi yaratımınız olan ve aslında maddesel olarak var olmayan ama zihinsel veya imajine edilmiş bir enerjik varlığı kendi içinizde var etmiş olabilir misiniz? Bu konuya dikkatinizi çevirin... 

Korkmayın, sevgiye ağırlık verin ve içinizdeki sevgiyi canlandırın. Kendinizi çok sevin ve tüm yaradılışı çok sevin. Yaşamınızı korkudan çok sevgi üzerinde inşaa edin ve Tanrıya dua edin, ona sevginizi gönderin ve ondan sevgiyi alın... İçinizi sevginin güzellikleri doldurun.. İçinizde var olan kasvet, sıkıntı, acı, isyan vb duygu-düşüncelerin çıkıp gitmesine izin verin...

Umarım burada yazılanlar size yardımcı olur..

Hüseyin Turgut Sayın

ÖZÜNÜZÜN GÜCÜNE İNANIN...



Sevgili Dostum;

-İçinize çok kapandığınız,
-Dış Dünya ile bağlantınızı azalttığınız,
-Kontrolcü bir yapı oluşturduğunuz,
-Gerçek duygularınızı ifade etmediğiniz,
-Korktuğunuz ve sevgiden uzaklaştığınız,
-Kabuğunuza çekilerek Hayattan kaçtığınız

Dönemlerin farkına vararak; içinizde tuttuğunuz, bastırdığınız, yuttuğunuz duygularınızı paylaşın, problem yaşadığınız insanlarla sevgi ve anlayış ile konuşun, gerçek duygularınızı ifade edin, sevdiğiniz neşeli insanlarla vakit geçirin, dışarıya çıkın, sevdiğiniz şeyleri yapmaya başlayın, (önceleri) yalandan da olsa bol bol gülümseyin, kendini tüm hatalarınız, kusurlarınız ile kabul ederek sevmeye başlayın...

İçinizdeki, özünüzdeki güce inanın ve onu ortaya çıkartın...

YENİ BİR İŞE GİRMEK VE DUYGULAR, DÜŞÜNCELER, KARARLAR...

Sevgili Dostum; Öncelikle yeni işiniz hayırlı, uğurlu olsun... Her insan işe ilk girdiğinde yaklaşık 21 gün süren işyeri ve çalışanlar ile uyumlanma süreci yaşar. Bu süre zarfında aslına bakarsanız her iki taraf da (yani işe alınan kişi ve iş veren kişi ile orada uzun süredir çalışan personel) bu süreçte huzursuzluk, merak, kaygı vb. problemler yaşar. Uyumlanma süreci sonlara yaklaştıkça her şey daha belirginleşmeye başlar. Uyum ya da uyumsuzluklar daha da belirginleşir. Güçlü olan taraf genellikle İşi veren ve kıdemli çalışanlar olduğu için işe yeni giren kişi kendini daha tedirgin ve baskı altında hisseder ki bu çok doğaldır.

Bu sürecin farkında olarak ve kendinizi izleyerek ve sakin kalarak rahatlamaya gayret edin. Bu yeni durumun içinde 'Bakalım ne olacak?' diyerek içten içe huzurlu bir yerde, merkezinizde konumlanmaya çalışın. Dengeler yavaş yavaş oluşacaktır. Bu durum işe yeni başlayan her insanın yaşadığı doğal bir süreçtir. Asıl kararları bundan sonraki süreçlerde yaşadığınız olaylarla vermeniz daha uygun olacaktır.

Acele etmeyin, sabırlı olun, hem kendinizi, hem de karşı tarafı merakla bir çocuk gibi sevgi ve heyecanla izleyin. Sevgiye açık olun. Korkmayın. Elinizden gelenin en iyisini çalıştığınız kurum için yapmaya gayret edin. Diğer çalışanları sevgi ve güvenlerine inanarak güzel şeylerin olacağı beklentisini canlı tutun, sürece güvenin...

Sevgiyle kalın,

İÇİNE ÇOK KAPANDIYSAN DIŞARI ÇIKMALISIN...



Sevgili Dostum; kendinizi içinize cok kapanmış ve aşırı halde duygusallaşmış hissediyorsanız biraz dışarıya açılıp arkadaş ve dostlarınızla vakit geçirip duygularınızı paylaşma zamanınız gelmiş demektir, inanın bu size cok iyi gelecek...

FARKLI AÇILARDAN BAKABİLMEK...



Sevgili Dostum; içinde bulunduğunuz ya da bulunmak zorunda kalacağınız her duruma farklı açılardan da bakmayı deneyin. Dikkatinizi sadece size göre kötü yanlarına odaklamayın. Durumun size olumlu gelebilecek yanlarını da görmeye gayret edin... Bu sizi farklı bir boyuta taşıyacaktır...

İNSANLIĞIN BUNA İHTİYACI VAR...



Her şey zihninizde yaratıldığı gibi olmayabilir ama zihin hic boş durmaz, hep kurar durur... Bu durumun farkında olun... Zihninize teslim olmadan farklı açılardan bakın olaya... O zaman farklı olasılık boyutlarına da adım atmış olacaksınız... Büyük bir adım... İnsanlığın buna ihtiyacı var...

YARATILAN HER ŞEYİ SEVMEK...



Sevgili Dostum; kendinden başlayarak yaratılan her şeyi gerçekten içinde hissederek sevmeye başladığında içindeki ışığın düğmesine basmış olduğunu göreceksin. O ışık her gün biraz daha aydınlanarak seni Evrenin sonsuzluğuna doğru yola çıkaracak olandır. Ama, kendinden başlayarak yaratılan her şeyden korkmaya, ayırmaya ve tiksinmeye başladığında karanlığın en dibine doğru yol sana görünmeye başlayacaktır. Her iki durumda da yardım alacağını garanti edebilirim; Sevgiye odaklandığında Işığın Gücünden korkuya odaklandığında ise Karanlığın... Seçim sana kalmış...

HANGİ GÖZLÜKLER İLE BAKIYORSUN KENDİNE..?



Ey sevgili Dost; Ben senin ne kadar değerli, tam ve mükemmel bir yaradılışa sahip olduğunu görebiliyorum ve senin önünde sevgi ve saygı ile eğiliyor seni selamlıyorum. Ya sen ey Dost, kendine hangi düzlemden ve hangi gözlük ile bakıyorsun; seni ufaltan, küçük gösteren ile mi, yoksa seni bütün ihtişamınla olduğun gibi gösteren ile mi?

HER ŞEYE ANLAM YÜKLEYEN KİM...?



Sevgili Dostum; her şeye bir anlam yükleyen sensin, her şey olduğu haliyle sadece kendisi gibi, sadece oluşun kendisi var ve her oluş yaradılışı çerçevesinde hayatta kalma gayreti içinde... Yaşam Formlarına kendince yüklediğin anlamların farkına var... Neden bazılarını çok seviyor onlara iyi diyorsun, ya da nelerden nefret ediyor onları kötü olmakla itham ediyorsun? Bu senin gerçek fikrin mi, yoksa içinde yaşadığın topluluğun fikirlerinin sendeki yansıması mı? Kendi sorularına kendin cevap vermeye başladığında aslında ne kadar özgür ve huzurlu olduğunu anlayacaksın...

HER HASTALIK İÇİN ŞİFA ÇALIŞMASI YAPILABİLİR...



Şifanın gerçek anlamda oluşması için her hastalık için Şifa çalışması yapmak mümkündür; önemli olan enerji alanlarını düzenlemektir. Danışanın iyileşmeye olan arzusu ve inancı Şifanın gerçekleşmesini hızlandıran bir faktördür. Aslına bakarsanız; 'Gerçek Şifacı' şifayı alan kişiden başkası değildir de diyebiliriz...

BUNU YAPARSANIZ SİZE İYİ GELECEK...



Sevgili Dostum; size önerimi lütfen dikkate alın ve duygularınızı paylaşmaya başlayın, kimseyi kırmadan, incitmeden ve korkmadan yapın bunu... Amacınız Bağcıyı dövmek olmasın.. Asıl amacınıza ulaşacağınızı bilin ve duygularınız içinizde kalmasın, onları yutmayın, bastırmayın, akışına izin verin. Yavaş, yavaş başlayın... Tane, tane paylaşın... Alışın... Size iyi gelecek.. Buna inanın...

'KESİN GERÇEKLER' GERÇEKTEN KESİN Mİ...?

Size anlatılanlara, inandırılmaya çalışıldığınız şeylere 'kesin gerçekler' diyerek biat etmeli misiniz? İyileşmeyecek hastalık gerçekten yok mudur? Ömür boyu ilaç kullanmak zorunda mısınız gerçekten? İyileşmeyecek hastalık mı vardır, yoksa tedavisi henüz keşfedilememiş hastalık mı? Tamam da aynı hastalıktan bazıları neden tamamen iyileşiyor da bazıları kısa sürede hayatını kaybedebiliyor? Hiç iyileşmez denilen hastalıklardan iyileşip normal hayatına dönen insanlar hiç yok mu? Pekiyi de sizin onlardan farkınız ne? Aynı şeyi sizlerden bazıları da yapabilir mi? Yoksa gerçekten ömür boyu ilaç kullanmak zorunda mısınız? Buna kim karar vermeli?
Ben sadece soruları sordum, tabii ki cevaplar sizde... Herkes kendi cevabını kendisi verecek ve hayatını kendine göre sürdürecek...

HER GÜN BİZE YENİLİKLERİYLE GELİR...

Her gün bir başka umutla dolmak lazım. Gelen her gün bize büyük yenilikleriyle geliyor. Hayat bize her gün kendini biraz daha açıyor. Gizli, saklı yüzünü gösterebilmek için senin istekli, arzulu olmanı, yaşamına her gün yeni bir bilgiyi kabul etme heyecanını görmek istiyor. Kendini, kendin sandığın şeylerle özdeşleştirip hiç bir şeyin değişmez olduğunu zannetme. Her türlü yeniliğe kendini açtığında, kendini sandığın şeyden daha büyük olasılıklara sahip olduğunu göreceksin. Genişleyecek ve neşe ile dolacaksın...

Hazır mısın?

HER ŞEYE SEVGİ DUYMAYI ÖĞRENMELİSİN...

Her şeye sevgi duymayı öğrenmelisin. Etrafındaki her şeye sadece sevgi dolu gözlerle bakabilmeye açık olmalısın. Gördüğün her insana, hayvana, bitkiye ya da en kolay deyimle 'Tüm Yaratılmış Varlıklara' sevgi ve ışıklar ile dolu bakabilmeyi başardığında, içinden yükselen neşe ve kahkahalara şaşıracaksın.

PTT'DE BİR SABAH BEKLERKEN...

PTT'de sabah saatlerinde sıra bekleyen herkes bir şeylerden şikayetçiydi. Her biri kendince suçlu gördüğü durumlar, kuruluşlar ve insanlar hakkında sürekli şikayet ediyordu. Konuştukça daha da tahrik olduklarını görüyordum. Bunlardan bir tanesi de masrafların, giderlerin çokluğundan dem vuruyor, para kazanamadığını hatta yakında batmaktan korktuğunu ifade etmeye başladı. Onun gözlerine baktığımda gördüğüm şeyleri onunla paylaşmaya başladım ve dedim ki;

''Dostum, senin sorunun masraflar ya da vergiler değil senin asıl sorunun parayı almakla ilgili, sen parayı almayı sanki bir utanma vesilesi sayıyorsun, parayı hak etmediğini düşünüyorsun, sanki parayı aldığında karşı tarafa saygısızlık yaptığını düşünüyorsun. Seninle her pazarlık yapana hizmet fiyatını indiriyorsun dolayısıyla para kazanamıyorsun. Hatta sana fazla para vermek isteyenlerin bu isteğini de red ediyorsun, sen utangaç çekingen, hayattan korkan ve kabuğuna çekilen, kaçan bir adamsın, önce bu kalıplarını düzelt, değişmeye başla, artık kötümserliği bırak da gelirini arttırmaya başla....''

Adam şaşkın bir şekilde bana bakarak ''Evet abiciğim her söylediğin doğru, gerçekten ben aynen anlattığın gibi yapıyorum. Para almaktan utanıyorum. Ama bundan sonra senin önerilerini dinleyeceğim. Fiyatlarda indirim yapmayacağım ve gerçek fiyatı belirleyip, onu alacağım...''

Bakalım, neler yapacak, göreceğiz... Sizinle karşılaştığımda neler anlatacağım, kim bilir, her insanın farklı açmazları var öyle değil mi... Önemli olan bunların farkına vararak, değişim ve dönüşümü gerçekleştirebilmek..

BİR KİŞİYİ GERÇEKTEN TANIMAK İSTİYORSAN...

Bir kişiyi gerçekten tanımak istiyorsanız; onun neler söylediğine değil de neler yaptığına bakmanızı öneririm. Size neler anlatıyor olursa olsun laflarına değil de davranışlarına, hareket tarzına ve yaptıklarına baktığınızda ve izlediğinizde minik de olsa ipuçlarını görmeye başlayacaksınız. Geçtiğimiz gün bir Dostumuzla minik enerji oyunu oynarken ona birden şu soruyu sordum ''Kendini gerçekten seviyor musun?'' Soruya biraz şaşıran Dostumuz ağzını, yüzünü oynatarak mimikleriyle hemen söylemek istediğini bana anlatmış oldu, artık söze bile gerek yoktu. Gözlerini biraz kısarak ve dudaklarını sola doğru kaydırarak başını yanlara doğru sallamıştı. Bunun anlamı sizin de bildiğiniz gibi ''Ehhh işte, şöyle, böyle...'' demekti. Anladım dedim, bir şey söylemene gerek yok... İkimizde başladık gülmeye... Ardından biraz düzeltmeye çalıştı ama artık çok geç kalmıştı, durum ortadaydı. Şimdi aynı soruyu kendinize, siz sorun, bakalım vücudunuz size nasıl bir tepki verecek... Aynaya gerek var mı? 

12 Mart 2013 Salı

THE RECONNECTİON - TEKRAR BAĞLANTI ŞİFA TEKNİĞİ...


The Reconnection enerji boyutunda çalışır, insanın enerji alanı üzerinde yapılır, insanın enerji alanındaki düzensizlikleri dengeler, onarır, şifalandırır. Enerji akıllıdır ve nerede ihtiyaç fazla ise orada çalışır ve sırayı kendisi belirleyerek şifayı gerçekleştirir. Şifanın mutlaka gerçekleşeceği hakkında kimse 'söz verme hakkına' sahip değildir. Hatta bu konuda Eric PEARL 'eğer şanslıysanız şifaya kavuşursunuz' tarzında bilgiler verir ve haklıdır da. Çünkü 'gerçek şifacı' 'şifayı alan kişidir' aslında ve izin verdiği kadar şifa gerçekleşir de diyebiliriz... İnsan aslında Işık, Bilgi ve Rezonans'tan oluşan bir bütünsel yapıya sahiptir. Enerji bu alanlarda dönüşümleri gerçekleştirerek şifalandırır.
5-Her insan, hatta çocuklar dahi bu şifadan faydalanabilir, hiç bir yan etkisi yoktur, faydası çok fazladır, gevşetir, rahatlatır, relax bir hale sokar, etkiler kişiden kişiye farklılık gösterir..
6-Evet, Fiziksel, Zihinsel, Duygusal ve Ruhsal Bedenlerimizde etkisini gösterir, şifalandırır, blokajları çözer..
Tekrar Bağlantı Enerji Çalışmaları; Tekrar Bağlantı Şifası ile Kişisel Bağlantı olarak iki farkli sekilde uygulanir. Her iki calisma da eller bedene temas etmeden yapilir.
1. Tekrar Baglanti Sifasi (Reconnective Healing): Yaklaşık olarak 40-50 dakika suren seanslar seklinde uygulanir. Sifa amacını taşır. Belli bir sorun icin en az bir, en cok 3 kez yapılabilir. Seanslar arasindaki sure değişebilir ama genellikle bir haftayi geçmezse daha iyi olur.
2. Kişisel Bağlantı (Personal Reconnection): İki seans sürer ve peş peşe iki gün içinde birer kez uygulanır, tekrarı gerekmez. Seanslar 40-60 dk.surer. Bu calismada bedene yeni Axiatonal Hatlar cizilmektedir. Kisisel Bağlantıdan once en az bir seans Tekrar Bağlantı Şifası alınması önerilmektedir.

The Reconnection Healing/Tekrar Bağlantı Şifası uygulandığı durumlarda;
*Birlik bilincinin artması, Evren ile bağlantının güçlenmesi,
*Sakinlik, dinginlik ve huzur halinin gelmesi,
*Enerji Bedeninin rahat bir şekilde hissedilmesi, enerjinin hareketlerinin farkedilmesi,,
*Farklı renklerde imgelerin, şekillerin görülmesi, hareketlerin izlenmesi,
*Yükselme ve bedenden uzaklaşıyormuş hissi,
*Seansın devamı esnasında Uygulayıcının yanı sıra Rehberlerin varlığının hissedilmesi,
*Mevcut bazı rahatsızlıkların şifalanması,
*Zihinsel, Duygusal ve Fiziksel rahatlama, uyku halinin artması,
gibi deneyimlerin sıklıkla meydana geldiği izlenilmiştir...

The Reconnection Healing/Tekrar Bağlantı (Şifası); sizi, insan vücudunun yenilenme fonksiyonları için Temel Enerjiyi çeken Beşinci Boyut Dolaşım Sistemine bağlar. Şifa ve tekamül için eşsiz titreşim seviyeleri ve frekanslarını standardize etmemizi sağlayan ‘yeni’ Axiatonal Hatları getirir. Bu Şifa uygulaması; Eterik ve Fiziksel Bedenin, Zihnin ve Ruhun şifalanmasını sağlayan yeni frekansları kullanan, çoğu zaman yaşam değiştirici bir deneyimdir. Diğer tekniklerden farklı şekilde, The Reconnection Healing/Tekrar Bağlantı Şifası, karşılaştığınız herhangi bir tekniğin ötesindedir. Uygulayıcı, Şifa sürecinin başlamasını aktive eden evrensel enerjinin yeni frekanslarına erişir ve aktarır.
Şifa; Eterik, Fiziksel, Duygusal, Zihinsel ve Ruhsal olarak çok boyutlu seviyede gerçekleşir. Bu yöntem çok boyutlu farklı frekansların kullanılması ile uygulanır. Uygulama sırasında ve sonrasında çoğu zaman güçlü bir şekilde hissedilebilen bu Enerji, seansın başlangıcında The Reconnection Healing/Tekrar Bağlantı Şifası Uygulayıcısı tarafından başlatılır ve seans sona erdikten uzun süre sonra da sizinle çalışmaya devam eder. Bu seansları alarak önceki durumunuzdan daha yüksek bir frekansa uyumlanır, ve bu frekansla bağlantınızı sürdürürsünüz. Genel olarak 3 seans uygulanması tavsiye olunmaktadır.

QUANTUM TOUCH - KUANTUM DOKUNUŞ NEDİR...

QUANTUM TOUCH - KUANTUM DOKUNUŞ
ŞİFASI (ENERJİ) TEKNİĞİ

Quantum Touch - Kuantum Dokunuş; doğal şifadır, güçlü bir yöntemdir. Herkesin, kendisine ve başkalarına yardımcı olmak için doğuştan gelen bir yeteneği vardır. Quantum Touch-Kuantum Dokunuş Tekniği; çeşitli nefes ve enerji farkındalık egzersizlerini birleştirerek yaşam gücü enerjisini (Life Force, Chi, Ki, Biyoenerji, Prana, Orenda, Mana, vb) şifalarda kullanmamızı sağlar.

Quantum Touch-Kuantum Dokunuş Enerji Tekniği vücudun kendi iyileşme sürecini kolaylaştırarak ona destek sağlar, yaşam gücü enerjisini yükseltmek üzere eğitim alan Uygulayıcı Şifaya aracılık eder... Sevgi şifanın özüdür, sevgimizin hayal edebileceğinizden çok daha fazla etkisi vardır. Sevginin olanakları gerçekten olağanüstüdür.

Her şey sevgi ile başlar.Quantum Touch-Kuantum Dokunuş Şifa Çalışması; hastalık olarak adlandırabileceğimiz her türlü durumda korkmadan, çekinmeden kolaylıkla uygulanabilecek bir teknik olarak dikkat çekmektedir... Bu durumlar fiziksel olabileceği gibi duygusal ya da mental-zihinsel de olabilir... Fiziksel, Zihinsel, Duygusal ve Ruhsal her türlü dengesizlik, rahatsızlık durumlarında şifa olarak uygulanabilir;
-Karpal Tünel Sendromu,
-Baş ağrıları, Migren vb. ağrılar,
-Boyun ağrıları,
-Bel ağrıları, tutulmalar,
-Siyatik ağrıları, buna bağlı bacak ağrıları,
-Omuz ağrıları,
-Kalça, Boyun dengesizliği, eğriliği,
-Çene eklemindeki (TMJ) problemler,
-Skolyoz, duruş bozukluğu problemleri,
-Kaslardaki gerginlik, sıkışma ve donukluk,
-Spor yaralanmaları, kırık-çıkık tedavi sonrası şifayı hızlandırma,
-Bağışıklık Sistemini güçlendirme,
-Gerginlik,
-Bel, boyun fıtığı ve diğer fıtık problemlerinde,
-Çeşitli kas, kemik ağrılarında ve diğer problemlerinde,
-Öfke, nefret, stres, içsel bunalımlar vb konular,
-Ruhsal arınma ve ruhsal şifa,
Ve bunlara benzer daha bir çok sorunlarda şifa çalışması olarak destek olmaktadır.
Tabii ki gerekli tıbbi teşhis, tetkik ve tedavileri yapmanız gerektiğini unutmadan Destekleyici bir Şifa Yöntemi olarak kendinize ve yakınlarınıza sandığınızdan çok daha fazla yardımcı olabilecek bir şifa uygulamasıdır..

Deneyimleyerek ne kadar etkili olduğunu göreceksiniz.

MATRİX ENERJİSİ NEDİR, NASIL ÇALIŞIR...

MATRİX ENERJİSİ

Matrix Energetics yani Matriks Enerjisi ile çalışmak; Bilinç Teknolojisini kullanmak anlamındadır. Her insanın Bilinçli ve Bilinçaltını kapsayan yaşam biçimleri, kalıpları bulunmaktadır. En alt katmanda yer alan ışık, bilgi ve rezonansın oluşturduğu patternler hayatlarımızı biçimlendirip, şekillendirirler.

Küçücük bir çocukken yaşadığımız olaylardan başlayrak bugüne gelene kadar; öğrendiğimiz bilgiler, geçirdiğimiz travmalar, aldığımız kararlar, ettiğimiz yeminler ve meydana getirdiğimiz inanç kalıpları hayatımızın yönünü belirleyen unsurlar olarak bizleri etkiler.

Matrix Energetics ile yaptığımız çalışmalar; Işık, Bilgi ve Rezonans'ı kapsayan alanlarda mümkün olacak değişimleri sağlayarak, kişinin asıl normlarına dönmesine yardımcı olmaktadır. Tüm fiziksel bedeni içten ve dıştan kaplayan Aura Alanlarında, Çakra Meridyen Sistemlerinde yani Enerji Bedeni içinde meydana getirdiğimiz blokaj, kırılma, tahribat, kayma, bozulmaları adeta onarmakta, tamir ederek, gerçek norm değerlerine ulaştırmaktadır.

Adeta bulutlarla kaplanmış gökyüzünün açılarak güneşin ışınımlarının yeryüzüne ulaşması gibi, enerji alanlarımızdaki gölgelerin temizliği yapılarak enerji bedeninin bağlantıları yeniden kurulmakta, enerji bedeninin ışık alıp-verir hale gelerek ışınım yaymasını kolaylaştırmaktadır.

Genellikle anında etkisini gösteren çalışma sonrasında kişiler; üzerlerinden büyük bir yükün kalktığını, rahatlayıp gevşediklerini, adeta sarhoş gibi olduklarını, uyumak istediklerini ve tam o anda var oluşun dışında hiç bir problemi düşünemediklerini, hayatın daha renkli göründüğünü, görüşlerinin keskinleştiğini ağız birliği etmişcesine ifade etmektedirler...

Genel olarak, Matrix Enerjisi seansının yararları şunlardır:

*Fiziksel;
Artan enerji, fonksiyon ve performans,
Kırıklar, yaralanmalar ve ameliyat sonrası yaraların daha çabuk iyileşmesi,
Ağrının azalması veya ortadan kaldırılması,
Skolyoz gibi omurga rahatsızlıklarında kalıcı şifalanmalar (*)
Hastalığın azalması veya hastalığın şifa bulması,
Kendini huzurlu, dingin ve genç hissetmek,

*Zihinsel ve Duygusal;
Stres ve kaygının azalması, bitmesi,
Sakinlik, barışçıl duygular ve refahın teşvik edilmesi,
Karışıklığın ortadan kaldırılması,
Üzüntü ve kederinizin azalması veya gitmesi,
Gelişmiş zihinsel uyanıklığın ve yaratıcılığın artması,
Gelişmiş konsantrasyon ve hafızaya katkı vermesi,
Yeni algı ve para ilişkisinin gelişmesi,

*Eterik;
Aura'nın gelişmesi ve genişlemesi,
Aura'daki hasarların onarılması,
Çakraların dengeye gelmesi, tıkanıklık, fazla çalışma, noksan çalışmanın giderilmesi,
Eterik alana dair sezgilerde artış,
Eterik boyutta renklerin algısında artış,

*Spritüel/Manevi;
Evrensel bağlantınin artması ve daha büyük farkındalık,
Hayatın amacının daha açık hale gelmesi,
Yüksek Benlik, Rehberler ve Kılavuzlara güçlü bağlantıların gelişmesi,
Gelişmiş sezgi, basiret ve algıda artış,
Daha fazla kendini anlamak için engellerin ortadan kaldırılması.



Tecrübe etmek, okuyarak anlamaktan daha kolaydır. Yaptığım bire bir çalışmalarda Matriks Enerjilerini tecrübe eden bir çok kişi ''Bunu TV'de seyretseydim veya başkası bana anlatsaydı asla inanmazdım, ancak şu anda gerçekten biliyorum'' diyorlar. Dönüşümü ve değişimi hemen hissediyorlar.





BANA GÖRE ENERJİ ŞİFASI İLE ŞİFALANMAK...

Her insanın Elektro-Manyetik alan yayan bir Işık Alanı (Salınımı) bulunur. Buna basit olarak ve bilinen şekli ile AURA diyebiliriz. Bu alanlarımızda kaymalar, bozulmalar, yıranmalar meydana gelebilir. Yaşamın zorlu saydığımız koşulları, olaylar, koşullar vb. bunlar üzerinde etkiler yaratabilir. Enerji Alanındaki bu değişimler İnsanın Fiziksel, Duygusal, Zihinsel ve Ruhsal Bedenlerinde, Bilinç ve Bilinçaltı Düzeylerde olumlu ya da olumsuz etkiler yaratabilmektedir. Bunlara genel olarak rahatsızlık ya da hastalık da diyebiliriz. Enerji Alanındaki bu bozulmaların değişimini-dönüşümünü sağlamaya yönelik Enerji Çalışmalarının etkilerini çalışma sırasında bedeninizde hissetmeye başlayabilirsiniz. Her kişinin Enerjik Yapısı farklı özelliklere sahip olduğu için alınacak tepkilerin şiddeti de buna bağlı olarak farklı olabilmektedir. Bazı insanlar daha fazla hissetmekte bazıları ise daha az hisler duymaktadır. Ama her halukarda değişim ve dönüşüm gerçekleşmektedir.

Çalışma esnasında; sizin Enerji Bedeninizin o andaki ve geçmişteki durumları hakkında bilgiler edinme şansınız olacaktır. Kişiye Özel bir çalışma şeklinde yapılmakta olan bu Eneji Çalışmasında; kişinin ihtiyacına göre bir çok Enerji Tekniği bir arada kullanılmakta, Enerji Bedeninin Yüksek Zekası ile işbirliği yapılmak suretiyle o anda hangi Enerji Sistemi ile çalışılması gerekiyor ise o kullanılmaktadır. Bilinen Enerji Uygulamalarından (Alfabetik sıra ile);
-Access Bars,
-Matrix Enerjileri,
-Quantum Touch-Kuantum Dokunuş Enerjisi,
-Rasheeba Enerjisi,
-Reiki Evrensel Yaşam Enerjisi,
-The Reconnection-Tekrar Bağlantı Şifa Tekniği,
-Ses ve Nefes Tekniklerinin yanı sıra,
-Multiplex Enerjisi,
Ve diğer bir çok Enerji Şifa Tekniği uygulamaları birlikte yapılmaktadır...

Asıl olan;
-İnsan Bedeni ve Enerji Alanının Yüksek Zekası ve Kendini Şifalandırma Potansiyeli ile,
-Bilinç ve Bilinçaltı Düzeyde Gerçek Anlamda Şifayı Almak İsteyen yani Şifayı Alan Kişinin Niyeti,
-Şifanın Geldiği Kaynak ile Şifa Almaya Niyet Eden Kişinin buluşmasına Aracılık eden Uygulayıcının,
Şifa Enerjisinin Yüksek Zekası ile olan uyumunun yarattığı yüksek rezonans ve titreşimin Alanında buluşmadır.
Sürece güvenmek, olumlu beklenti içinde kalmak, sonuca odaklı çalışmadan güven içinde çalışmayı sürdürmek gerçekten önemlidir. Fiziksel, Duygusal, Zihinsel vb. bir çok problem saydığımız konularla ilgili çalışmalar yapmak mümkün olabilmektedir. Bu durumlar fiziksel olabileceği gibi duygusal ya da mental-zihinsel de olabilir... Fiziksel, Zihinsel, Duygusal ve Ruhsal her türlü dengesizlik, rahatsızlık durumlarında şifa olarak uygulanabilir;
-Karpal Tünel Sendromu,
-Baş ağrıları, Migren vb. ağrılar,
-Boyun ağrıları,
-Bel ağrıları, tutulmalar,
-Siyatik ağrıları, buna bağlı bacak ağrıları,
-Omuz ağrıları,
-Kalça, Boyun dengesizliği, eğriliği,
-Çene eklemindeki (TMJ) problemler,
-Skolyoz, duruş bozukluğu problemleri,
-Kaslardaki gerginlik, sıkışma ve donukluk,
-Spor yaralanmaları, kırık-çıkık tedavi sonrası şifayı hızlandırma,
-Bağışıklık Sistemini güçlendirme,
-Gerginlik,
Ve bunlar gibi daha bir çok sorunlarda şifa olarak destek olmaktadır.
Tabii ki gerekli tıbbi teşhis, tetkik ve tedavileri yapmanız gerektiğini unutmadan Destekleyici bir Şifa Yöntemi olarak kendinize ve yakınlarınıza sandığınızdan çok daha fazla yardımcı olabilecek bir şifa uygulamasıdır..
 
Aslında gerçek şifacının 'Şifayı alan kişi olduğunu' bilmek çok önemlidir.

Çalışmayı alan kişiler genel olarak;
-Genişlediklerini,
-Rahatlayıp, gevşediklerini,
-Üzerlerinden büyük bir yükün kalkıp gittiğini,
-Büyüdüklerini,
-Görüşlerinin daha açılıp, renklendiğini,
-Ağrılarında azalmalar olduğunu ya da tamamen şifalandıklarını,
-Ve bir çok şeyi bir arada yaşadıklarını ifade etmektedirler.
 
Siz de bu deneyimi yaşayabilirsiniz. Anlatılması çok zordur ancak, deneyimlendiğinde gerçekten anlaşılabilir Enerji Çalışmaları ve etkileri... Her insanın deneyiminin farklı olduğu da bir gerçektir...