SEN SADECE YAZ...
Parmaklarından
dökülen sadece senin düşüncelerin değil, sana ait olduğunu sandığın
şeyleri yazdığını zannetme, içten gelen her söz, her lafza sana ait
değil, sadece içinden akan bir nehirin sızıntıları olabilir, bunu asla
unutma, kendine gurur-kibir getirme ve sadece izin ver damlaların
yeryüzüne damla damla akmasına ve akan her damlanın sesini dinle
yüreğinde, parmaklarından dökülen ruhunun sesi de olabilir, kimbilir bu belki de senden bir parçadır ama ne farkeder sen neyin parçası olduğunu bildikten sonra.
Ne yazarsan, ne söylersen sadece sana ait olmadığını farket, hep bir
ağızdan söylenen, duyumsanan şeylerin senin kaleminden, daktilondan
dökülen nağmeler olduğunu unutma. Sevgiden yaz, aşktan yaz ve dostluktan
yaz, korkunun özünden uzaklaşarak gerçek özüne yaklaş, seni büyütecek
olan öz bu özdür, sana ait olan ve aslında senin ait olduğun öz,
herşeyin içinden çıktığı özün özü ol ve Yaratana dön yüzünü, kalbini aç
ona ve kulağını açarak dinle onun sesini, duyacaksın, alacaksın,
bileceksin, kuşku duymadan, şüphelenmeden ve yüksünmeden yaz, dilinden
daktilo tuşlarına dökülen her vuruşu hissederek.
Evet oldu
diyeceksin bittiğinde ve okuyanlar hissedecek kalbinden akan seslerin,
dizelerin dostluğunu, sevgisini ve evet bu diyecekler duymak istediğim
ve cevap geldi tam istediğim gibi diye sana yazacaklar. Sen zaten onlar
için yazdığını anlayacaksın, onların ruhuna, kalbine, zihinlerine şifa
vermek için aktardığını bileceksin ve karşılık beklemeden yapacaksın
yaptığını. Ne alkış ne de övgü. Sadece yapacaksın, içinden gelerek ve
severek...
İzin ver dökülsün çağlayandan düşen ıslak damlalar
yüreğine aksın ve senin yüreğinden Evrenin sonsuzluğuna dalga, dalga
yayılsın. Sevgiden bahset saf sevgiden ve korkudan korkmadan yaz
kalbinden geleni, yeri hazır, gidecek yerini biliyor her yazılan bir
alıcının beklediği manalarla süslü, sen sadece yaz içinden geleni, sana
yazdıranı da heveslendirerek yaz ki ulaşsın gelen her bilgi bekleyenin
ellerine ve yüreğine...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder