31 Ocak 2012 Salı

HER BİR KAR TANESİNİ BİR MELEK ATAR SEPETİNDEN

  
'Aliye DİZDAR' dı adı, çalışkan, kendi doğruları olan ve bundan asla taviz vermeyen Şifacı kadının. Kar taneleri düşerken ağır ağır, O 'Oğlum, her bir tanesini bir Melek atıyor yer yüzüne sepetinden' derken ben de gülerdim muzipçe. 'Yahu başka işleri mi yok Meleklerin, hele bu kadar kar tanesini atacak kadar Melek çok mu ki?' diye düşünürdüm içimden.

Ben, Karaman'da doğdum ve orada büyüdüm, Üniversite'ye gidene kadar. Yazları Babam Kızkalesi/Silifkeye'ye götürürdü bizi ve Aliye her gidişimizde selam verirdi Akdeniz'e ve onunla konuşurdu. 'Oğlum, her şey canlı ve Allah'ın adını anıyor' derdi. Dağların taşların, ulu ağaçların 'canlı olduğunu, konuştuğunu' söyleyen bu kadına gülerdim içimden. Hoşuma da giderdi aslında böyle düşünmek. İyi gelirdi bana.
Zaman geçti, devir döndü, gün bugünlere geldi, şimdi Ben söylemeye başladım aynı şeyleri çocuklara ve insanlara. Gülücüklerle bakışlarını yakalıyorum yüzlerinde hafiften alaycı.

Artık biliyorum, Anneannem doğru söylüyormuş. Melekler atıyor kar tanelerini sessiz şarkılar söyleyerek rüzgarın nağmeleriyle ve her yer saf bir ışıkla doluyor kar tanelerinin kristal beyazlığında. Hep sevdim Melekleri ve kar tanelerini..

Siz de anlatın çocuklarınıza O'nun gibi, onlar gülümsese bile muzipçe ve hafiften dalga geçerek; 'Yavrum, her bir kar tanesini bir Melek atıyor sepetinden' diyerek. İçlerinde ilahi ümitlerin yeşerdiğini, akılları kabul etmese de gönüllerine iyi geleceğini bilerek...


Anneanneme Sevgilerimle,

Hüseyin Turgut SAYIN,

Karlı bir kış günü,

İSTANBUL, 30.01.2012

''O, 1985 yılı yazında Ebediyete intikal etti. Allah rahmet eylesin.''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder