16 Mart 2012 Cuma

MANYETİK ALAN...

Daha önce çalışma yaptığı ve şimdi tanınmayacak kadar değişiklik yaşamış bir Dostu aradı geçenlerde ve durumun acil olduğunu anlatmaya çalıştı ama adam anlayamadı önceleri. Kadın hemen nereye isterseniz gelebiliriz diyordu ama adam yok yarın görüşelim diye ısrar etti ve tabii ki onun dediği oldu. Ama olmadı çünkü kadının akrabası bayağı rahatsızlanmıştı, biraz aklı karışmış, ne söylediğini bilemez hale gelmişti, kadının anlattığına göre. Hastaneye gitmişlerdi ve 2 hafta orada yatmasının gerekebileceği ifade edilmişti. Evet dedi adam, öyle gerekiyorsa, Doktorlar onu söylüyorsa onu yapın tabii ki... Onları atlamayın...

Adam da boş durmamış ve problemi olan kadının enerji alanını uzaktan tetkik etmiş ve bazı çizimlerle uzaktan çalışma yapmıştı, gördüğü tablo ilginçti, kadın enerjisinin büyük kısmını beyninin sol yanında kullanmakta ve buradaki enerji alanını aşırı kullanmaktan hem o bölgede yoğunluk yaratmakta hem de aşırı kullanmaktan dolayı neredeyse sigortaları attıracak duruma getiriyordu.... Ama çalışmanın iyi neticeleneceği görünüyordu.. Kadını arayıp bunu anlatmak istedi ama onu etkilememek için vaz geçti aramaktan...

Dost, tekrar aramıştı ve çekilen tıbbi göstergelerde başının sol yanında aşırı birikim olduğunun  ortaya çıktığını anlatıyordu adama, adam ''Evet ben de aynı şeyi gördüm yaptığım çalışmada, ama korkma düzelecek bir şey'' dedi telefondaki kadına ve kadın da cevap verdi ''Evet, Doktor da aynı şeyi söyledi düzelir ama manyetik alan tedavisi yapmamız ve 2 hafta da yatması gerekir, bu arada ilaç tedavisi uygulayacağız'' dediler diye ilave etti. Adam ''Tamam o zaman, kararı siz verin, Doktorların önerilerini dikkate alın, gerekeni yapın, geçmiş olsun, önemli olan iyileşmesi, geçmiş olsun'' diyerek kapattı telefonu. Telefonun ucundaki kadın çok heyecenlıydı...

Akşamın ortalarında bir mesaj gelmişti ''5 dakika manyetik alan tedavisi uyguladılar bir makinada, kendini daha iyi hissetmeye başladı, başka bir şeyler olduğunu da hissediyor, sanki biraz neşelendi, yarın gelebilir miyiz?'' diye soruyordu mesajda, adam ''O.K. gelebilirsiniz'' diye cevapladı mesajı... Merak etmişti olanları ve yarın neler olacak diye de biraz heyecanlanmıştı...

Ertesi gün akrabası ile geldi kadın, adam hemen yanındaki akrabasına baktı, nasıl olduğunu merak ederek, umduğundan daha iyi görünüyordu, biraz ürkek, ani hareketleri olsa da fena görünmüyordu. ''Nasılsınız?'' diye sordu adam, ''Daha iyiyim'' diye cevap verdi akraba.... Hadi yukarı çıkalım diyerek çıktılar yukarı ve çalışmaya başladılar. Evet, beyninin sol yanını (lobunu) çok kullanıyordu farkında olmadan, her şeye mantıklı çözümler arıyor, adeta her şeyi kontrol etmeye çalışıyordu, bunu yapamayacağını anladığında da panik oluyordu, ya bir şeyler olursa, ya zarar görürse, ya yalnız kalırsa ve sevdiklerini birer birer kaybederse... Taaa çocukluğundan geliyordu kaygıları, bir anda anne ve babasının kavga ettiği anlara döndü, işte yine onların kavga eden seslerini duyuyordu ve çok korkuyordu onların ayrılmalarından ve yalnız, güvensiz bir ortamda tek başına kalmaktan. Korkuyordu küçük ......., seslendi adam; ''Ne hissediyor küçük....... ?''
''Korkuyor, yalnız kalmaktan korkuyor, anne-babasının ayrılmasından, tek başına kalmaktan korkuyor'' dedi akraba olan kadın, ve tekrarladı pek çok kez ''Küçük ......... anne-babasının ayrılmasından korkuyor, yalnız kalmaktan korkuyor, terk edilmekten korkuyor....'' sürdü gitti bu konuşmalar ve rahatladı yattığı yerde, şimdi kendini daha da iyi hissediyordu. Ayakta devam etti çalışma, vücudu salınıyor, sağa-sola yalpalıyordu, bazen öne, bazen de arkaya doğru atılıyordu bedeni ve bunlar ona çok iyi geliyordu sanki... Daha huzurlu ve genişlemiş hissediyordu kendini...

Aslına bakarsan çok uzun bir hikaye idi bu, Roman yazsanız yazılacak bir yaşam hikayesi, diğer yandan da bir çok çocuğun, yetişkinin yaşadığı artık kanıksanmış bir hayat oyunuydu. Sevgi alamayan, yetersiz-değersiz hissettirilen, daha iyi ve mükemmel olması gerektiğine inandırılan küçük bir kız çocuğunun yalnız kalma terkedilme korkusu. Etrafa karşı güçlü görünme adına, kadınlığını bile bir kenara koyarak yaptığı güçlü olma, kendini sevdirme, mükemmel olma  savaşı. Taa küçük çocukluktan yaşanan bu olaylar dizisi 45 yaşlarına gelmiş, hem de iyi bir işi olan kadının bugünkü özel, aile ve iş yaşamını hala etkiliyordu.  Kim bilir belki de zaman yoktu bizim sandığımız gibi, her şey aynı anda şimdi yaşanıyordu.

Açılmıştı enerji bedeni ve korkular, onu boğan karanlık güç yavaş yavaş uzaklaşmıştı, gülmeye başlamıştı yüzü, daha iyi hissediyordu kendini, uzun konuşmalarla sürdü çalışma 2 saat boyunca ve artık gitme zamanı gelmişti... Adam sordu; ''Nasıl hissediyorsun kendini?'' ''Çok daha iyiyim diye cevapladı'' kadın, ''Ama 1-2 kez daha gelirsen daha iyi olacak, sana bırakıyorum, Doktorlarınla görüş, ilaçlarını almayı ihmal etme ve yine kontrole git'' diye de ekledi adam. Tamam anlamında başını salladı kadın.

Yanında gelen genç-heyecanlı kadın da rahatlamıştı, gözleri sevgi ve şükranla bakıyordu... Akrabası ile birlikte yola düşerken, dönerek arkasına baktı,  ''Doğru yere gelmişiz, teşekkür ederiz'' diyerek son bir selam verdi  adama ve kapıyı kapattı....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder