1 Şubat 2012 Çarşamba

HER İNSAN BİR UÇURTMAYA BENZER - Uçurtma Tamircisi


Hayat denge demektir benim için. En yüksek irtifalara çıkabilen uçurtmalar, her zaman dengesi çok iyi olanlardır. Rüzgar bazen sert eser bazen de yavaş. Eğer uçurtmayı ve dengeyi bilirsen her rüzgarda uçacak uçurtmayı yapabilirsin. Ayarlarıyla oynarsın uçurtmanın. Ustalık ister. 

Hep yardım ederim uçurtmayı bilmeyenlere uçurtamayınca uçurtmalarını. Bazen bir dakika sürer bazen ise biraz daha fazla. Havada uçamaz halini görünce anlarım hemen problemin ne olduğunu. İzin verirse uçurtmanın sahibi, mutlu oluruz sonunda yükselince havaya güzel uçurtma. En yükseğe çıkar genelde az önce uçamayan güzel. Her uçurtma güzeldir benim için, onlar her durumda uçabileceklerini bilirler ve dengelerini ayarlamama izin verirler.

İnsanı da uçurtmalara benzetirim her zaman. Her rüzgarda uçabilen uçurtmalar gibi olan, yükselen insanları görürüm nadiren. Ancak çoğu İnsanın da belli rüzgarlara ayarları vardır sadece. Eğer esen rüzgara göre ayarlarını yapamıyorsa uçamayacaktır hayatın göklerine. Dengedir her zaman önemli olan. Dönüşmektir yeni dengelere şartların değişimine göre. 

Keşke insanları da uçurabilseydik bir kaç dakikada havalara sevinçle. İzin verselerdi yeni dengeleri kurmaya hayatlarında. Yolunu gösterince anlayabilselerdi yeni dengeleri ve esnek olsalardı bir söğüdün rüzgarda savrularak dansettiği gibi. 
Duyuyorum, zor dediğinizi. Ama izin verenlerin çabucak göklere ulaştığını da görüyorum  çoğu zaman. 

Ben inanıyorum insanların 
 her şartta yükseleceklerine nazlı bir uçurtma gibi salına salına gökyüzüne.  Uçabileceklerine inanıp, uçmayı öğrendiklerinde ve izin verdiklerinde dönüşüme.

Gökyüzündeki diğerleri gibi. 


Sevgiyle



Hüseyin Turgut SAYIN
,

2 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. İNSAN VE UÇURTMA
    İnsan, uçurtma gibidir. Rüzgar bekler uçmak için. Bu rüzgar Allah`ın kullarına birer nimetidir. Çoğu zaman unutur insan bunu. Özgür, yalnız ve sürekli zirvede olmak ister. Her zaman planları vardır.

    İnsan, önce doğar, doğrulur ve rüzgarın esme zamanını bekler. Kademe kademe yükselmeye başlar. Bazen Allah`ın lütfuyla yükselmesine hızlı bir şekilde devam eder. Bazen bu sağlam bir yükseliş olurken, bazense yalancı bir yükseliştir. Sınavdır çünkü bu.

    Alışmıştır insan bir kere yalnız ve özgür yaşamaya, zirvede durmaya; inmek istemez yere. Unutuverir geldiği yeri yani özünü. Sürekli semalarda kalacakmış gibi uçmaya devam eder. Hep özgür ve yalnız olmak ister. Fakat ne kadar özgür yaşamayı sevse de sürekli bir bağla yakınlarından kopmak da istemez.
    Bilir ki yalnız kaldığında tehlikeli rüzgarlarla kaybolup gideceğini.

    Fakat hayat, her zaman tatlı rüzgarlarla dolu değildir. Bazen ters bir rüzgarla yerde buluverir kendisini. Kuyruğu kopmuş, denge ipi bozulmuş, çıtaları hasar görmüş olabilir. Canı acır, gönlü sızlar, bir destek arar. Yardımına koşacak olan yine özgür yaşam için bağdan kopmak istediği fakat kopamadığı eldir o. Yani candan sevenleridir.

    Bazen şiddetli bir rüzgar sonrası düştüğünde hemen ayağı kalkıp uçmak isterken, bazense en ufak rüzgar sonrası düştüğünde uçmayı bırak ayağa bile kalkmak istemez uzunca bir süre. İlkinde kolu, ikincisinde gönlü kırılmıştır bir kere. “Kol kırılır yen içinde kalır.” der atalarımız.
    Fakat gönül kırgınlığı ve yorgunluğu hiçbir şeye benzemez. Acılarla olgunlaşır ve büyür. Bu hayat sınavında şükrü ve sabrı öğrenmek zorundadır.

    Ve sayılıdır rüzgarı (ömrü). Vakti geldiğinde kesiliverir rüzgarı. Usulca savrularak iner aşağıya. Rüzgarın kesilmesi, kimine göre bitiş noktası, kimine göre yeni bir başlangıcın habercisi…

    Daha önce yazdığım, naçizane bir yazı.Selamlar.

    YanıtlaSil