6 Şubat 2012 Pazartesi

YENİDEN BAŞLAMAK HAYATA ADIM ADIM


   
     Yıllar önce olmuş bir olayı hala unutamıyordu, aslında çok küçük bir şeydi ama içinde büyüyen bir güce sahipti. Hani derler ya fındık kabuğunu bile doldurmaz bir şey, aynen öyle. Özür dilemek, sarılmak, affedilmek istiyordu ama  nereden bulacaktı askerlik arkadaşını. Adını bile hatırlamıyordu ki. Olay bazen aklına geliyordu, aklına gelince kendine kızıyordu ''Neden öyle yaptın adama, haksızlık-vefasızlık bu !'' diye konuşuyordu içindeki kendine kızgın ses.. ''Off ..ne yapalım yani !' diyerek, kendini avutuyordu diğer yandan da, orta yaşlı adam.

     Kendisinden 7 yaş küçük erkek kardeşi bir gün ''Abi, sana bir Facebook açalım'' demişti ve arkasından da mesajları göndermişti, şifreleri falan. Adam 3-4 ay sallandı durdu, bir kere bile bakmadı Facebook'a. Günlerden bir gün bakalım ne varmış bu Facebook'ta diyerek başına oturdu bilgisayarının. Uzun bir süre uğraştı açabilmek için Facebook'unu, vazgeçer gibi oldu ama sonunda başarmıştı işte. Minik deneme yazıları yazıyordu ilgi alanında, arkadaşlarını bulmaya çalışıyordu zaman, zaman. O aralar Nuri adında birisi de yazılarını okuyordu, yorumlar yapıyordu adamın yazılarına. Hatta bir gün yardım etmek için yazdığı bir yazısına o da bir arkadaşı için yardım almak amacıyla cevap yazmış ve daha sonra telefonla görüşmüşlerdi. İstanbul'un aynı semtinde oturmuşlardı, yaşları da yakındı birbirine ama ...

     Anlaştıkları tren istasyonuna gelmişti orta yaşlı adam, ama bir türlü Nuri ile buluşamıyorlardı, köşedeki Et Balık Kurumu'nun önünde beklediğini söylemişti Nuri, adam sora sora buldu tarif edilen yeri. İşte karşısında duruyordu Nuri.  O, siluetinden  tanıdık gelen birisine benziyordu, adam aklından geçirdi birer birer hafızasındaki tanıdıklarını ve anlamıştı işte O idi, askerlik arkadaşı Nuri idi. Koşarak yanına gitti ''Sen benim Askerlik arkadaşım Nuri'sin yahu !'' diyerek sarıldı adama, Nuri'de ''Hep seni bir yerden hatırlıyordum ama nereden olduğunu bilemiyordum'' dedi arkadaşına.

     Orta yaşlı adam başlarından geçen ve onu hep içten içe rahatsız eden olayı anlatarak özür diledi fırsatı kaçırmadan, Nuri hatırlamıyordu bile, hiç önemli de değildi onun için ...  Ama olsun, işte şimdi daha rahatlamıştı, tekrar sarıldı Nuri'ye ve gidecekleri yere doğru yola çıktılar yavaş yavaş...

     İşte hayat böyle bir şey, tam kalbinde hissedebiliyorsan affetmeyi-affedilmeyi, bir gün karşına çıkıveriyor Dost saydığın insan bazen de hiç bir şeyi hatırlamadan. Ama önemli olan sen hatırlıyorsun ya yaptığın hatayı, ders aldın ya yanlışından ve affedilemenin tatlı huzuru ile aynı hatayı yapmayacağına söz vererek yola düştün ya...

     Gerisi boş iş dostum..  Hata yapmak, öğrenmek, deneyimlemek, affetmek, affedilmek önemli olan bunlar..  Yeniden başlamak; hayata, hatalara, öğrenmeye, tekamüle..  Adım, adım... En önemlisi bu...

     Hayatın içinde yer almak, yargılamadan kimseyi ve kendini....



Hüseyin Turgut SAYIN,

Bahçeşehir/İSTANBUL, 06.02.2012













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder